Göksun ve Çevresinde Konargöçerler, Cemaatler, Mezralar


Osmanlı toplumunda yarı göçebe hayatı yaşayan aşiretler önemli bir nüfus kitlesini oluşturmakta idi. Göçebe unsurlar için kullanılan aşiret tabiri, Osmanlı devrinde boy’un altında, cemaatin ise üstünde bir topluluğu ifade etmektedir. Asıl itibariyle il veya ulus adı altında sınıflandırılan konar-göçerler, boy, taife, aşiret, cemaat, oymak, mahalle, oba, şeklinde alt kısımlara ayrılırdı. Aşiretler için Türkmen veya Yörük tabiri kullanılmakta olup, Maraş ve çevresinde yaşayan Dulkadirli Türkmenleri’ne “Yörük” denilmektedir.

Aşiretler genellikle kışlak olarak şehir ve kasaba civarlarını tasarruf ederler, yaylak olarak yaylalara göçerler, buralarda hayvancılıkla meşgul olurlardı. Konargöçer hayatı yaşayan cemaatler, kışlak olarak kondukları yerlerde ihtiyaçlarını giderecek kadar ziraatla de uğraşırlardı.

Maraş ve civarında yoğun olarak yaşayan konar-göçerler Dulkadirli Ulusu’na bağlı cemaatlerden oluşuyordu. Bunların en büyük birimine “taife” deniyordu. Taifeler cemaatlere ayrılıyordu. Cemaatler tasarruf ettikleri yerleri köy ve mezraları bazen hem kışlak ve yaylak, bazen de sadece kışlak veya yaylak olarak kullanıyorlar, buralarda ziraat da yapıyorlardı. Cemaatlerin tamamı konar-göçer olarak görülmemelidir. Zira 16. yüzyıl gibi erken bir tarihte bile yerleşik hayata geçiyorlardı. Mesela 1563 yılında 242 köyü tasarruf eden 132 cemaatin tamamı yerleşik hayata geçmişler idi.

Bazen bir köy veya mezra farklı birkaç cemaat tarafından tasarruf edilebildiği gibi, bir cemaatin aynı anda farklı birkaç köy veya mezrayı tasarruf ettiği de oluyordu.