|
Vergi Kaynakları ve Vergi Yükü16. yüzyılda yapılan Osmanlı tahrirleri asıl itibariyle vergi kaynaklarını tespit eder. Bu kaynakların sunduğu verilerle 16. yüzyılda Göksun Nahiyesi’nin vergi yükünü tespit edebiliriz.
A- İşletilen Arazinin Büyüklüğüne Bağlı Olarak Şahıs Üzerinden Alınan Vergiler Ekilebilir arazinin büyüklüğüne bağlı olarak şahıslar üzerinden alınan çift, nim çift, bennak ve mücerret adı altında farklı oranlarda vergi alınmıştır. Bu vergiler harac-ı muvazzaf denilen vergi türüne girmektedir. 1563 tarihinde Göksun Nahiyesi’nde çift vergisi veren 50, nimçift vergisi veren 67 kişi bulunmaktadır. Kars-ı Zülkadriye Sancağı'nda 1 çiftlik arazinin büyüklüğü 60-120 dönüm arasında değişmektedir. 1 çiftlik arazi işleten köylüden kanunnamede belirlendiği üzere 50 akçe, nimçift ise 25 akçe vergi alınması gerekiyordu. Bu tarihte resm-i çift ve dönüm başlığı altında toplam 16865 akçe vergi tahsil edilmiştir. Klasik dönem Osmanlı vergi uygulamasına göre Göksun’da yarım çiftlik (nimçift) araziden daha az yer işleyen köylüden resm-i bennak adı altında kişi başı 14 akçe olmak üzere, nâhiye genelinde 127 bennakdan toplam 1778 akçe vergi tahsil edilmiştir. Çalışabilir durumda olan bekâr erkeklerden (bunlar daha çok babasının arazisinde ekip biçmeye yardım eden gençlerdir) resmi mücerret adı altında Göksun Nahiyesi’nde kişi başına 6 akçe olmak üzere, 148 kişiden toplam 888 akçe vergi alınmıştır. B- Tarım Üretiminden Alınan Vergiler Göksun’da tarım üretiminden alınan vergileri 1563 tarihli sayımdan tesbit edebiliyoruz. Bu tarihte buğday, arpa, nohut, darı, bostan, meyve, sebze, soğan ve keten ürünlerinden öşür vergisi tahsil edilmiştir. Buradaki öşür Osmanlı vergi uygulaması içerisinde harac-ı mukasemenin karşılığı olup Göksun’un bağlı bulunduğu Kars-ı Zülkadriye Sancağı’nda 1/5 alınıyordu. Buğdayın kilesi 10 akçeden hesaplanıyor ve nahiye genelinde üretilen toplam 40602 kile buğdaydan 81204.5 akçe öşür vergisi tahsil edilmiştir. Bu çerçevede arpadan 25727, darıdan 11715, bostandan 1583, meyveden 230, nohuttan 590, ketenden 149 akçe öşür tahsil edilmiştir. C- Sınaî Ve Ticari Faaliyetlerden Tahsil Edilen Vergiler Küçük bir Osmanlı nahiyesi görünümünde olan Göksun’da sanayi tesisi olarak boyahane, değirmen ve kömür işletmesi yer almaktadır. Bu işletmelerden (boyahanedeğirmen) toplam 12817 akçe vergi tahsil edilmiştir. Ayrıntıya girdiğimizde 1527’de boyahanelerden 4000 akçe vergi tahsil edilirken bu miktar 1563’de 1800 akçeye düşmüştür. 1527’de nahiye genelinde 32 adet değirmen bulunuyordu. 1563’de bu sayı 21’e gerilemiştir. Toplam 993 akçe vergi alınmıştır. 1527’de ise kömürcülükten 70204 akçe vergi tahsil edilmiştir. Kömür işletmeciliğinden tahsil edilen bu vergi miktarı nahiye genelinde en önemli sınaî faaliyetin kömür işletmeciliği olduğuna işaret etmektedir. Nahiyede vergi kalemleri arasında gözüken kıst-ı kirişciyan, yani kirişhane denilen hayvanların sinir ve bağırsaklarının işlenerek ok için yay yapılan bir atölyeden 1563’de 500 akçe tahsil edilmiştir. Ticari faaliyetlerden tahsil edilen vergiler içinde pazarda yapılan alışverişlerden tahsil edilen bâc-ı bazar ve ihtisab vergileri gözükmektedir. Bu kalemden 1527’de 6000 akçe tahsil edilmiş, 1563’te bâc-ı bazar ve ihtisab ve rişte kaleminin vergi toplamı 5324 akçeye düşmüştür. Kasap (kıst-ı kassâbân) vergisinden 1527’de 5000 akçe, 1563’te 4200 akçe vergi alınmıştır. D- Hayvancılık Üzerinden Alınan Vergiler Göksun Nahiyesi’nde hayvancılıktan alınan vergiler düşüktür. 1563’de adet-i ağnam 10, resm-i yaylak 1295, resm-i koru 940, resm-i otlak 1251 ve resm-i çayırdan 2000 akçe vergi alınmıştır. Arıcılıktan ise resm-i kevâre adıyla 100 akçe olmak üzere toplam 5596 akçe vergi alınmıştır. E- Diğer Vergiler Bu vergilerin dışında miktarları önceden tayin edilmeyen ve bâd-ı hevâ grubu olarak adlandırılan vergiler bulunmaktadır. 1563 tarihinde bu vergilerden resm-ideştbaniden 4225, resm-i tapudan 2431, resm-i arus 712.5, resm-i yâveden 356 ve bâd-ı hevâdan 1425 akçe olmak üzere toplam 9149.5 akçe alınmıştır. 20. yüzyılın başlarına ait diğer bir kaynağımızda Göksun’un vergi gelirleri verilmiştir. 1326 (1908) tarihli Halep salnamesinden tespit ettiğimiz bilgilere göre bu tarihte Göksun kazasının vergi kalemleri ve bu kalemlerden tahsil edilen vergiler aşağıda verilmiştir. Bu kalemler içinde en yüksek vergi kalemi üretim üzerinden alınan aşar bedelidir. 16. yüzyılda hayvancılıktan tahsil edilen vergi diğer kalemlere göre yok denecek kadar az iken 20. yüzyılın başlarında bu kalem %23.2 gibi önemli bir orana çıkmıştır. Maraş, Elbistan, Zeytun, Pazarcık, Göksun kazalarından oluşan Maraş Sancağı’nın toplam vergi gelirleri ise 7.373.170 kuruştur. Göksun’un sancak içindeki payı % 10.2’dir. Göksun’un “Eshâm-ı Mütenevvi‘a, Mâliye, Adliye, Dâhiliye” den oluşan masraf bütçesinin, sancak içindeki oranı ise (toplam 996867 kuruş) % 8.8’dir. Vergi kalemleri aşar bedeli, ağnam ve deve rüsumu, bedel-i askeriye, emlak ve temettü vergisi ve diğer kalemlerden oluşmaktadır. Vergi kalemleri içinde en büyük pay aşar bedeline aittir. Sancağın toplam vergi gelirlerinin yarısını oluşturmaktadır. Bu tarihte Göksun kazasının vergi yükünü Maraş sancağının diğer kazalarıyla karşılaştırdığımızda, Göksun kazasının bu tarihte sancağın 5 kazası içinde en düşük vergi yüküne sahip olduğu görülmektedir. 1326 (1908) tarihli Halep salnamesi vilayetin hem varidat bütçesini hem de masarıfat bütçesini vermektedir. Kazanın mali, adli, dâhiliye ve şeriye bürokratik kalemlerine ayrılan masraf kalemlerinin ayrıntıları aşağıda tabloda verilmiştir. Göksun’un masraf bütçesi sancak toplamı içinde % 8.8’lik orana sahiptir. İÇERİĞİ PAYLAŞIN |