|
Tepebaşı (Sağıroğlu) CamiiTepebaşı Mahallesi Ayhan sokakta bulunan bu camiin banisi Sağıroğlu Bekir’in oğlu Hasan Bey’dir. Vakıflar genel Müdürlüğü’nün mülkiyetinde olup, kullanımı Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmiştir. Camiin günümüze intikal etmeyen kitabesine göre Sağıroğlu Bekir’in oğlu Hasan Bey tarafından 1770 yılında yaptırılmıştır. Hasan Bey’in babası Sağıroğlu Bekir, ailesiyle birlikte 1750 yılı civarında Kemah’tan Göksun’a gelmiştir. Aile önce Kanlıkavak Köyü’ne, daha sonra da Göksun’un Tepebaşı mevkiine yerleşmiştir. Tepebaşı, Sağıroğlu ve Bekirli ismiyle anılan köy Göksun’un ilk yerleşim yerlerinden biri olmuştur. Daha sonra ailenin nüfusu artarak burası 35-40 haneye ulaşmış ve Hasan Bey buraya camiyi inşa etmiştir. Bu Göksun’un ilk camisidir. Cami içinde tahta işlemeli nakışlar mevcut idi. Yıkılan bu ahşap caminin mermer kitabesi Ulu Cami’ye nakledilmiştir. Kitabede “Allah rızası için bu camiyi Bekir oğlu Hasan yaptırdı” yazılıdır. 29 Ağustos 1914 tarihli aşağıda metnini verdiğimiz berat Sultan Reşat tarafından Tepebaşı Camii imam hatibi Musa’ya verilmiştir. Beratta ifade edildiği üzere cami Göksun’da yeniden inşa edilmiştir. Camiye minber konularak Cuma namazlarına hazırlık yapılmış, meşruiyeti olması için de padişah beratı olması gerekmişti. Mehmet Özkarcı caminin mimarisiyle ilgili şu bilgileri vermektedir: Cami, doğu batı doğrultusunda eğimli bir arazi üzerine inşa edilmiştir. Yapı, evler tarafından kuşatıldığı için dıştan fazla belli olmamaktadır. Günümüze aslı durumunu kısmen koruyarak gelen cami, çeşitli zamanlarda bazı onarım ve ilaveler görmüştür. Bu yapının yaklaşık 200 m. uzağında yer alan Ulu Camii (1922) yapılınca Tepebaşı Camii kapatılmıştır. Uzun yıllar kapalı olan cami tamir edilerek tekrar ibadete açılmıştır. Orijinalinde sadece harim kısmından ibaret olan caminin kuzey tarafında sonradan 3.00 m. Genişliğinde son cemaat yeri niteliğinde iki katlı basit bir mekân eklenmiştir. Bu hacmin üst katı mahfil şeklinde düzenlenmiş ve harimin kuzey duvarındaki üst pencereler kapı şekline dönüştürülerek, mahfil ile bağlantı sağlanmıştır. Mahfile son cemaat yerinin batı tarafına yerleştirilen ahşap merdivenden çıkılmaktadır. Cami 1985 ve 1993 yıllarında da onarım görmüştür. Önceden caminin kuzeybatı köşesinde yer alan ahşap minare yıkılınca, kuzeydoğu tarafına 1993 yılında briketten tek şerefeli minare yapılmıştır. Yine bu tarihlerde caminin doğu tarafına betonarme olarak helâ ve abdest muslukları inşa edilmiştir. Ayrıca yapının duvarları ile kesme taş mihrap sıvanarak badana edilmiş ve ahşap doğramalar yenilenmiştir. Yapı, ahşap tavanlı camiler grubuna girer. Cami dıştan 10.50 x 10.60 m. Boyutlarında harim ile kuzey tarafına sonradan eklenen 3.00 x 10.50 m. ölçülerinde son cemaat yeri niteliğinde basit mekândan oluşur ve dıştan kırma sac çatı ile örtülmüştür. Duvarlarda ahşap hatıllı kaba yonu ve moloz taş, mihrapta ince yonu kesme taş, örtü sisteminde ahşap malzeme kullanılmıştır. Yapının masifliği duvarlarda açılan pencerelerle giderilmeye çalışılmıştır. Harim kısmına kuzey duvarının ortasında açılan 1.32 x 2.05 m. ölçülerinde dikdörtgen kesitli cümle kapısından girilir. 8.90 x 9.00 m. boyutlarındaki iç mekân, yanlarda duvarlara istinad eden ahşap tavanla örtülmüştür. Zeminden yüksekliği 4.80 m. olan tavanın ortasına kare kesitli göbek yapılmıştır. İç mekânın aydınlığı alttan; kuzey, güney ve batı duvarlarında ikişer üstten; doğu ve batı duvarlarında birer, kuzey duvarında iki olmak üzere toplam 10 adet dikdörtgen kesitli pencereyle sağlanmıştır. Duvarların ahşap hatılı aynı zamanda pencerelerin lentolarım da oluşturmaktadır. Güney duvarının ortasına ve kapının eksenine yerleştirilen kesme taş mihrap, 1.90 x 2.80 m. ölçülerindedir. Mihrap çerçevesi iç mekâna 0.25 m. çıkıntı yapmaktadır. Yuvarlak kemerli ve yarım daire kesitli mihrap nişi 0.50 x 1.00 x 1. 70 m. boyutlarındadır. Orijinal olmayan beş basamak1ı ahşap minber harimin güneybatı köşesine, ahşap mahfil ise kuzey tarafına yerleştirilmiştir. Cami sade bir şekilde inşa edilmiştir. Kitabe, Cami 1922 yılında kapatılınca tahrip olmaya başlamış ve bunun üzerine inşa kitabesi Göksun Ulu Camii'ne getirilmiştir. Kitabe günümüze gelmemiştir. İÇERİĞİ PAYLAŞIN |