|
Göksun’da Fransız Konsolos Vekili Tasliyan Bartalmen’in FaaliyetleriGöksun’a 9 Ekim 1897’de giden Fransız konsolos vekili Tasliyan Bartalmen, burada Ermenilerden yardım topladı. Köylerde yaşayan Ermenileri gizlice kaldığı eve davet ederek onlarla isyan çıkarmaları konusunda konuştu. Gece yaptığı toplantılarda burada yaşayan eli silah tutabilecek erkek ve kadın Ermenilerin sayısını defterine yazdı. Daha da ileri giderek Müslümanlara niçin silah taşıma ruhsatı verildiğini ve Hıristiyanlara neden silah taşıma ruhsatı verilmediğini araştırdı. Fakat onun iddiasının tam aksine Müslümanlara silah taşıma ruhsatı verilmemişti. Göksun ve civar köylerden 40 Ermeni Bartalmen’e gelerek fakirlerin temin ettikleri zahireden hükümetin zorla vergi aldığını ve haksızlığa uğradıklarını söylediler. Dinlediklerini defterine not alan Bartalmen, Ermenilerden Maraş’a gidip Mutasarrıf Paşa’ya resmen dilekçe vermelerini istedi. Bartalmen yanındaki iki papazla beraber gizli bir şekilde Göksun’da bulunan Hıristiyanlarla yarım saat konuştu ve daha sonra yanmış bulunan kilisenin yerine gitti. Kilise yerinde papazlarla gizli olarak iki saat görüştükten sonra öğle yemeğini yedi. Yemekten sonra bir Ermeni’nin bahçesine gitti ve burada birçok Hristiyanla ayrı ayrı görüştü. Bahçeye gelerek toplanan Ermenilerin hareketlerinden şüphelenen Nahiye müdürü burada daha fazla Ermeninin toplanmasına engel oldu. Nahiye müdürünün bu tutumuna çok sinirlenen ve hiddetlenen Bartalmen, müdürün aldığı tedbirlere karşı çıktı. Bunu takiben alınan tedbirlere uymayan ve istediği gibi hareket eden Bartalmen, kaldığı eve Göksunlu Ermenileri gece vakti çağırarak onlarla gizlice toplantı yaptı, toplantıya katılanların isyan konusunda görüşlerini aldı. Bartalmen, 9 Ekim 1897 Cumartesi günü evinde misafir olarak kaldığı Çukurhisarlı Keyfur ve Muhtar Asador ile birlikte içeri kimseyi kabul etmeden gece yarısına kadar konuştu. Çevrede bulunan Ermeni köyleri ile yakından ilgilenen Bartalmen Fırnız’ın nüfusunu tespit etmeye çalıştı. Ertesi günü Fırnız ile çevresinin ve buradan geçen yollarının krokisini çizdi. Burada üç gün kaldıktan sonra tekrar Göksun’a döndü. Göksun civarındaki Ermeni köylerinden yardım toplarken Hıristiyan halkı da yanına çağırarak haklarını savunmak amacıyla devlete karşı gelmelerini teşvik etti. Netice itibariyle Bartalmen’in bu şekilde çalışmaları ve hareketleri Zeytun ve Andırın’da yaşayan Hıristiyanlar üzerinde kötü etki yapacağı düşünüldü. Bu nedenle Maraş Mutasarrıfı, Bartalmen’in bir an evvel bu bölgelerden uzaklaştırılmasını istedi. Fırnız’ı ziyaret ettikten sonra Göksun’a gelen Bartalmen burada birkaç gün dinlendi ve oradan 12 Ekim 1897 Salı günü Elbistan’a gitti. Elbistan’da kaldığı sürede Ermeni köylerinde yaşayan ve eli silah tutan Hıristiyan nüfusun ne kadar olduğunu araştırdı. Elbistan civarında silah tutabilen Ermeni erkek kadın ayırmadan genç nüfusu tespit ederek kendilerinin neden silah taşımadıklarını ve Müslümanların niçin silah taşıdıklarını sordu. Bu soruya beklediği gibi cevap almaya çalıştı. Bu arada maiyetine verilen gizli polis Bartalmen’in hareketlerini ve çalışmalarını adım adım takip etti. Amerikalı olan Maraş Protestan müdürü Mustterli, 22 Eylül 1897’de Saimbeyli’ye giderek buradaki Ermenilerle ve misyonerle üç gün görüştükten sonra Göksun’a geldi. Göksun’u gezdikten sonra Maraş’a gitti. Bu arada Maraş’ta bulunan Fransız konsolos vekili Tasliyan Bartalmen ile birlikte toplantı yaptı. Bartelmen’ın faaliyetleri zararlı bulunmasından dolayı daha önce görevden alınması istenmiş ise de yapılan şikayetler dikkate alınmamıştı. İşte Maraş ve Göksun gibi hassas bir yerde Protestan Müdürü Mustterli ile Bartelmen gizli gizli toplanarak Ermenileri isyana teşvik etti. Ayrıca Maraş’ta bulunan Ermeniler ile Zeytun’da bulunan Ermeniler arasında irtibatı sağlayarak bunları silahlandırdı ve teşkilatlanmalarını sağladı. Göksun’dan sonra Elbistan’a gelerek burada bir müddet kaldıktan sonra Zeytun’a gelen Bartalmen, Ermeni milleti arasında yaptığı çeşitli konuşmalarda onları isyana teşvik edici davranışlarda bulundu. Hristiyanların silahsız olduğunu ve Müslümanların Hıristiyanlara tecavüz ettiğini ifade ederek Elbistan, Kızılöz, Çukurhisar ve Göksun’da öldürülen Ermenilerin isimlerini tek tek söyledi. Konuşmasına devam eden Bartalmen, 1895 isyanında esir alınan Türk askerlerinin kışlayı yakmaya teşebbüs ettiklerini, Ermenililerin dışarı ile irtibat kurmak için gidip gelemediklerini, Hıristiyanlara silah taşıma izni verilmediğini, Hükümet’in Müslümanlara silahsız gezmemeleri uyarısında bulunduğunu, Hıristiyanlardan cinayet işleyenlerin tutuklanarak Maraş’a gönderilip tutuklandıklarını, Müslümanlardan katil olanlara Hükümet tarafından yardım edildiğini anlattı. Bartalmen’in böyle olur olmaz konularda yanlış konuşarak Zeytun’da dolaşmasının ciddi problemlerin çıkmasına neden olacağı anlaşıldı. Onun muhtemel bir taşkınlığa meydan vermesini önlemek amacıyla hükümet tarafından yanına gizli bir gözetleyici verildi. Bu arada Bartalmen’ın Göksun ve Andırın’a giderek yeniden Ermenilere silahlanmaları konusunu anlatacağı haber alındı. Bu haber üzerine eskiden beri Ermeniler lehine söz ve davranışlarda bulunmayı alışkanlık haline getiren Bartalmen’in bu yerlere seyahat etmesi engellendi. Zeytun kaymakamı Bartalmen’in bir dakika bile Zeytun ve havalisinde durmaması gerektiğini Halep Valiliği’ne bildirdi. Halep Valiliği de Bartalmen’ın seyahatinin engellenmesi için gereğinin yapılmasını Babıali’ye bildirdi. Maraş’ta bulunan Fransız konsolosu 20 Nisan 1904 Çarşamba günü Zeytun’a geldi, ertesi günü Zeytun kumandanını ziyaret etti ve aynı gün Kaymakam tarafından da kabul edildi.2 Daha sonra Zeytun kazasının manastırına ve oradan da mahkeme üyesi olan Babik Ağa’nın evine gitti. Konsolos, Orta Mahalle Kilisesi’ne giderek burada altı yüz seneden beri muhafaza edilen İncil’i ziyaret etti. Zeytun’un ortasında olan Kale Mahallesi’ne gidip kazanın dört tarafının fotoğrafını çekti. Buradaki çalışmalarını tamamladıktan sonra 21 Nisan 1904 tarihinde Elbistan’a hareket etti. Konsolos, Göksun ve Afşin’e uğrayarak oradan da Malatya’ya gitti. İÇERİĞİ PAYLAŞIN |