Bölgede Ermeni Prensliği
Ermeniler, 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’da Bizans hâkimiyetinin hızla çökmesi üzerine güneye doğru göç ederek Fırat boylarında Toroslarda, Çukurova, Maraş ve Urfa bölgelerinde küçük prenslikler kurmaya başladılar.
İmparator Romanos Diogenes (1068–1071)’in Doğu illerinin valiliğine tayin ettiği Ermeni asıllı komutan Philaretos, Maraş’ta bağımsızlığını ilan etti3. Yeni Bizans İmparatoru Mikhail Duka (1071-1078)’nın karışık hükümdarlık devresinde Malatya, Harput, Maraş, Andırın, Göksun, Elbistan, Araban, Tarsus, Anavarza, Misis, Antakya ve Urfa şehir ve kasabalarını ele geçirerek bir prenslik kurdu. Phileretos bir Ermeni feodal devleti kurma ve bütün Ermenileri temsil etme davası ile ortaya çıkmıştı. Hâkimiyet sürmek istediği bölgede bir Ermeni katogikosluk merkezi kurmak istiyordu. Bu amaçla Ermeni patriği Lorili II. Kevork’u yönetimi altına alıp istediği şekilde kullanmak istiyordu. Ancak bu patrik Phileretos’u sevmiyordu. Bu arada Ermeniler arasında ortaya çıkan katogikosluk konusundaki tartışmalardan II. Kevork, daha önce kendisini bu makama getiren II. Kirkor tarafından azledildi. O yukarıda bahsettiğimiz gibi Göksun’un Tavplur köyüne gelip yerleşmişti. Azledilmesi üzerinden kısa süre geçtikten sonra da ölmüştür. Kendisinin yöneteceği kukla bir patrik ortaya çıkarmak için harekete geçen Phileretos ise Hunili Sarkis adlı bir Ermeniyi 1076’da patriklik makamına getirdi. Ondan sonrada yerine Teotoros Alakhosig (1077-1090) Huni Patriği oldu. Burada bir Ermeni katogikosluk merkezi
oluşturuldu. Göksun da buraya bağlandı. Ancak bölgenin kısa süre sonra Türkler tarafından fethi Ermenilerin burada oluşturmak istedikleri yönetimin sonu oldu.
İÇERİĞİ PAYLAŞIN
|